24 Şubat 2010 Çarşamba

SAR NEDİR?

SAR (Specific Absorbation Rate) özgül soğurma oranı, kilogram doku başına yutulan elektromanyetik gücü gösterir. Canlılarda SAR değerinin ölçülmesi için (akupuntur iğnelerine benzeyen) küçük, ince antenlerin doku içerisine sokularak elektrik alan değerinin ölçülmesi gerekir. Bunu hiçbir canlıda yapamazsınız. Bu nedenle, günümüzde SAR değeri ya elektriksel özellikleri insana EM olarak benzeyen robotlar kullanarak laboratuarlarda ya da bilgisayarda matematiksel modellerle elde edilmekte.

Yani kısaca cep telefonları bazında SAR bir cihazın yaydığı elektromanyetik güçtür. İşte bu yüzden cep telefonlarının SAR değerleri aslında çok önemlidir. Çünkü cep telefonları hepimizin artık günlük vazgeçilmez bir unsuru olmuş, yanımızdan ayırmadığımız bir uzvumuz olmuştur nerdeyse. Yüksek SAR değerine sahip cihazların etkileri ise kısaca şunlar:

KISA VADELİ ZARARLARI (24 saat):

Görüş alanında daralma.
Kalp rahatsızlıkları.
Kalp pilinin bozulma riski.
Hafıza zayıflaması ve beyin tümörü riski
Yoğun stres ve yorgunluk hissi.
Kalıcı işitme bozuklukları.
Konsantrasyon ve dikkat bozulması.
Embriyo gelişiminin zarar görmesi.
Kulak çınlaması ve kulaklarda ısınma
Kadınlarda düşük riskinin artması.
İşitmede geçici aksaklıklar oluşması.
Kan hücrelerinin bozulması.
Bas ağrıları ve sersemleme
Bağışıklık sisteminin bozulması.

UZUN VADELİ ZARARLARI (10 yıl):

Yüksek tansiyon.
Genetik yapının bozulması.
Sperm sayısının azalması.
Beyaz kan hücresi (lenfoma) kanseri.
Cilt kanseri.
Kan beyin bariyerinin zedelenmesi.

Ve asıl önemli olan husus ise şu. Günümüzde satılan çakma diye tabir ettiğimiz bu garip, tv’li, dokunmatik ekranlı, ya da bangır bangır ses veren bu çin malı cihazların hiç birinin SAR değeri resmi olarak bilinmemektedir. Üreticileri bu değerleri açıklamamıştır. Üstelik çift simli olan cihazlarda ise SAR oranı tavan yapmaktadır.

İşte bu yüzden Çin malı bu cihazların hiç birini tavsiye etmiyorum. En azından SAR değerleri açıklanmadıkça. Hem kesenize hem sağlığınıza bile bile zarar vermeyin.

Çin malı cihazlarla ilgili genel olumsuz yönler;
• Çin malı bu ürünlerin malzeme kalitesi kötüdür
• Bu ürünlerin hepsi aşağı yukarı aynı özelliklere sahiptir
• Bu ürünler genellikle resmi bir imei'ye sahip değillerdir
• Genellikle kaçak yollarla ülkemize girmektedir
• Taklit olan ürünlerin hiç bir şekilde orjinalleri ile alakası yoktur
• Çoğunda geçerli bir işletim sistemi bulunmamaktadır.
• Java desteği bir çoğunda yoktur vs vs vs.


SAR Değerleri tabloları
http://www.sarshield.com/english/radiationchart-alcatel.htm

23 Şubat 2010 Salı

Cep Telefonu Zararları

Dergiye göre 1992'den bu yana ABD ve dünyanın finans kalbi Wall Street'in saatlerce cep telefonuyla konuşan çalışanlarında beyin tümörü patlaması yaşanıyor. Dünyaca ünlü Amerikan dergisi GQ, son sayısında cep telefonunun kanserle ilişkisini masaya yatırdı. Üreticilerin sigaranın ilk üretilmeye başlandığı yıllarda kanserojen etkisini gösteren araştırmaları nasıl engellediklerini hatırlatan dergi, cep telefonunun da en az sigara kadar zararlı olduğunu ortaya koyan onlarca araştırma bulunduğunu, ancak cep telefonu firmalarının milyonlarca dolar harcayarak bu araştırmaların 'hasıraltı' edilmesini sağladıklarını yazdı. GQ, cep telefonunun beyinde tümör oluşumuna sebep olduğuna yönelik iddiaların son dönemde ülkenin ünlü finans merkezi Wall Street'te yaşanan gelişmelerle gözle görülür şekilde kanıtlanmaya başladığını da belirtti. Borsa koridorları panik içinde Bilim dünyasının bu alandaki araştırmalarında en önemli sorunun ce telefonunun henüz hayatımızda çok yeni bir teknoloji olması. Bu nedenle uzun dönemli etkilerini inceleme fırsatı henüz elde değil. Ancak birçok uzmana göre cep telefonları bundan 20-30 yıl sonra bir "kanser salgınına" yol açacak kadar önemli bir tehlike oluşturuyor. Bu anlamda bilim dünyasının önündeki en önemli örneklerden biri Amerikan borsasında (Wall Street) çalışan brokerlar... Brokerlar, 1992 yılından bu yana çok yoğun bir şekilde bazen saatlerce cep telefonu kullanıyorlar ve uzun süreli kullanımın etkilerini görmek açısından çok önemli bir örnek teşkil ediyorlar. İşini kaybetme korkusu nedeniyle GQ dergisine gerçek adını vermeden konuşan "Jim" takma adlı bir Wall Street çalışanı kendisinin de bu yoğun cep telefonu kullanan kişiler arasında olduğunu belirterek şunları anlattı: "1992'den bu yana cep telefonu kullanıyoruz ve telefonu dayadığım sağ kulağımın hemen üstünde bir tümör çok yakın bir zamanda oluştu. Benimle aynı şirkette çalışan 4-5 arkadaşımın da beyninde tümör çıktı. Hatta birkaç arkadaşımızı da bu hastalığa kurban verdik. Doktorlar kurtulma şansımın yüzde 70 olduğunu belirtiyor. Uzmanlarla görüştüğümde bana son dönemde bu tür tümör vakalarının sıklığının gözle görülür şekilde arttığını söylediler. Özellikle genç iş adamları arasında bu trende rastlanmasının şaşırtıcı olduğunu belirttiler. Wall Street koridorlarında artık herkes bu soruyu sormaya başladı. Bankacılar arasında cep telefonunun tümör yaptığına ilişkin şüphe yüksek sesle dile getiriliyor." 'Cep'çiler örtmek için para saçıyor Yine GQ'ya bilgi veren Washington Üniversitesi'nden Henry Lai adlı bilim adamı 1990 yılında cep telefonunun kullandığı frekanstaki elektromanyetik dalgaların DNA'ların yapısını değiştirdiğini, DNA sarmallarında kopmalara sebep olduğunu gösteren bir araştırma yayınladığını belirtti. Lai'ye göre cep telefonu endüstrisi, 20 yıldır bu araştırmanın etkilerini ortadan kaldırmak için yüzlerce araştırmanı fonlamayı sürdürüyor. Lai ise cep telefonu şirketleri tarafından finanse edilen araştırmaların 350'sini incelediğinde bunların sadece yüzde 25'inin cebin zararlı etkilerini ortaya koyduğunu, bağımsız araştırmalarda ise bu oranın yüzde 75 olduğunu ortaya çıkardı. Dünya Sağlık Örgütü'nde kablosuz iletişim konusunda sağlık araştırmaları yapan kişilerin de cep telefonu endüstrisi tarafından yüzbinlerce dolarlık fonlarla ödüllendirildikleri dokümanlar Microwave News adlı dergi tarafından ortaya çıkarıldı. İşte kritik araştırmalar GQ, 3 tam sayfa ayırdığı haberinde haberinde şu ana kadar cep telefonunun zararlarını açık bir şekilde ortaya koyan araştırmaları da yayınladı

- Uluslararası Kanser araştırmaları Enstitütü 2008
Interphone araştırması: 10 yıllık cep telefonu kullanımı sonucunda özellikle cep telefonunun dayandığı kulağın bulunduğu bölgede ve beynin babölgedeki yarısında tümör oluşum riski yüzde 40 artıyor.


- 2009'da İsveç'te yapılan bir araştırma: 20 yaşından önce cep telefonu kullanmaya başlayan kişilerde beyin tümörü oluşumu riski 5 kat daha fazla.


- Bir başka Interphone araştırması: Sık ve uzun süreli cep telefonu
kullanımıyla beyindeki akustik neuroma adlı bir tümörün oluşum riski yüzde 300 artıyor. Çantada taşıyın, mutlaka kulaklık kullanın.

Pittsburgh Üniversitesi Kanser Enstitüsü bilim adamları
cep telefonunun vereceği zararlardan korunmanın 10 yolunu şöyle açıkladı:

1- Çocukları uzak tutun: Çok acil durumlar dışında cep telefonu kullanmasına izin vermeyin. Çocuk beynine elektromanyetik dalgaların girişi çok daha kolaydır. Bu dalganın etkileri çocuklarda çok daha etkin hissedilir.

2- Kulaklık kullanın: Konuşurken vücudunuzdan uzak tutun. 0.9 metre
uzak tutulan bir telefondan yayılan elektromanyetik dalga 50 kat daha düşüktür. Mümkün olduğunca kulaklıkla kullanın.

3- Toplu Ulaşımda Kullanmayın: Toplu taşıma araçlarında cep telefonu kullanıp başkalarına da zarar vermeyin.

4-Çantada taşıyın: Telefonu üzerinizde taşımayın. Yatarken yanınıza koymayın ve mutlaka kapatın.

5- Tuş takımı dışarıya baksın: Üzerinizde taşıyacaksanız tuş takımının bulunduğu taraf dışarı baksın. Böylece dalgaların vücudunuza değil dışarı doğru yayılmasını sağlarsınız.

6- Kısa konuşun: Cep telefonunun etkisi kullanıldığı süreye bağlı
olarak değişir. Konuşmalarınızın birkaç dakikayı geçmemesine özen gösterin.

7- Sürekli kulağınızı değiştirin: Cep telefonuyla konuşurken sık sık kulağınızı değiştirin. Karşı taraf açmadan telefonu kulağınıza götürmeyin.

8- Hızla hareket ederken kullanmayın: Sinyal seviyesi düşük olduğunda telefonla konuşmayın. Yüksek hızda arabada ya da trende giderken telefon baz istasyonlarını yakalamak için daha çok dalga yayacağı için telefonla konuşmayın.

9- SMS kullanın: Mümkün olduğunca SMS ile haberleşmeye çalışın.

10 - SAR oranına dikkat: SAR (Elektromanyetik dalga birimi) seviyesi düşük bir cep telefonu alın

19 Şubat 2010 Cuma

Gülelim mi? Ağlayalım mı? Hayran mı kalalım? Yoksa ibret mi alalım? Artık bu size kalmış bir şey !


Kaliforniya' daki bir hayvanat bahçesinde anne kaplan çok ender olan üçüz kaplan yavrusunu doğurmuş. Ne yazık ki, gebeliği sırasındaki sorunlar yüzünden yavrular premature doğmuş ve çok küçük olmaları nedeniyle yavrular doğumdan hemen sonra ölmüşler. Anne kaplan doğum sonrası iyileşmiş ancak, fiziksel olarak gayet iyi olmasına rağmen sağlığı bozulmaya başlamış. Veterinerler bebeklerini kaybetmiş olmasının onu depresyona girmesine neden olduğuna karar vermişler ve eğer bir başka anne kaplanın yavrularını onun yanına koydukları taktirde belki eski sağlığına kavuşabileceğini düşünmüşler. Ülke çapında diğer tüm hayvanat bahçelerini araştırmışlar ancak yas tutan anneye verebilecekleri aynı büyüklük ve yaşta yavru kaplan bulamamışlar. Bunun üzerine veterinerler, bazen bir cinsin başka bir cinsin yavrusuna annelik edebildiği düşüncesiyle hiç denenmemiş bir uygulamayı yapmışlar. Ama bulabildikleri tek yetim yavrular minik domuzcuklarmış . Onlara kaplan derileri giydirerek anne kaplanın yanına koymuşlar. Acaba anne kaplan Onları kabul edecek miydi, yoksa kendisine bir ziyafet mi çekecekti? Sonucuna bakın... gözlerinize inanamayacaksınız.





Şimdi
lütfen bana söyler misiniz.... Bir anne kaplan ile yetim domuzcuklar gayet iyi geçiniyorlar da neden dünya üzerinde yaşayan biz insanlar birbirlerimizle geçinemiyor, din, ırk, renk ve diğer bir sürü aptal-salak nedenler....yüzünden birbirlerimizi öldürüyoruz? Yoksa biz insanlar mı ? bu "vahşi" dediğimiz hayvanlardan daha acımasız, daha vahşiyiz???